Acep ne demek Osmanlıca?
1. Şüphe, tereddüt, şaşkınlık ifade eden soru zarfı. Merak ediyorum: Peki ya küçük oğlum? (Karacaoğlan). Beni görmek mi istiyor? (Muallim Naci).
Vafire ne demek Osmanlıca?
(ﻭﻓﻴﺮ) sıf. (Ar. vefiret, vefir, “bol olmak” kelimesinden) Çok, bol, vâfir: “Nakd-i vefir.” Sözü tamamladı ve tekrar etkili oldu / Bû Hüreyre’nin doğum tarihi vefîr’di (Sâlim Tezkire). Vefîre (ﻭﻓﻴﺮﻩ) sıf. Cümlelerde aynı anlamı taşıyan vefir kelimesinin belirsiz biçimi: “Emvâl-i vefîre.” “Sinîn-i vefîre: Uzun yıllar, uzun yıllar.”
Hazain ne demek Osmanlıca?
(ﺧﺰﺍﺋﻦ) i. (Ar. ḫazіne, ḫazā’in çoğulu) hazineler: Tekrar çok gördüm / Tekrar bazı hazineler buldum (Ziyâ Paşa).
Evlad ne demek Osmanlıca?
Fıkıh terimi soy demektir.
Eski Osmanlıca aşk ne demek?
Osmanlı Türkçesi’ndeki عشق kelimesinden gelir, bu kelime de Arapça عَشْق (ʿaşḳ) kelimesinden türemiştir.
Osmanlıca koca ne demek?
Osmanlı Türkçesi: قیز (ota)
Hufre ne demek Osmanlıca?
(ﺣﻔﺮﻩ) i. (Ar. ḥufre) çukur, oyuk: Ya düşmeme sebep yoksa / Bu mezara düşerek (Abdülhak Hâmit).
Vire ne demek Osmanlıca?
i. (Slav dillerinden) kale vb. Müstahkem bir yerin düşmana teslim olması: Kâfir askerlerin sıkıntıya düşüp Vira (Naîmâ) sancağını çekmeleri.
Fıtri ne demek Osmanlıca?
(Osmanlı dönemi) Doğuştan gelen, doğuştan gelen, doğuştan gelen ve ilgili. Hayat kanunlarına tekabül eden.
Ahibba ne demek Osmanlıca?
(ﺁﺣﺒّﺎﺀ) i. (Ar. ḥabīb “dost” kelimesinin çoğul hali eḥibbā’) Dostlar, tanıdıklar, tanıdıklarımız: Senin için yaşayan, yeni ölmüş, dostlardan biri vardı (Ahmet Râsim). Herkes, akrabalar ve dostlar, birer birer / Yıllar geçtikçe benden uzaklaştılar (Fâruk N.
Hurusan ne demek Osmanlıca?
(ﺧﺮﻭﺷﺎﻥ) sıf. (Pers. ḫurūşān, ḫurūşі, “coşkulu olmak” kelimesinden) coşku, şelale: “Seyl-i hurûşan: coşku seli.” Öyleyse ruhum neden kederle harap oluyor? / Küçük bir göğüste (Mehmet Âkif) neden bir karmaşa okyanusu var?
Hükema ne demek Osmanlıca?
Adı. Hükemâ (Hakîm. C.) Âlimler. Çok bilgili kimselerdir.
Evtar ne demek Osmanlıca?
(ﺍﻭﺗﺎﺭ) i. (Ar. ve “kiriş”in çoğulu evtār’dır) teller, kirişler: Nedir, iş-âbâd-ı bülend ol kasr-ı âlî kim / Kader bezmine olsaydı çeng olurdu, onun evtâr’ı ( Nef’î). Bazen de evtâr-ı şi’r nâhûn-ı kazayı bozar (Tevfik Fikret).
Mevce ne demek Osmanlıca?
Arapça mwc kökünden gelen mawc موج “dalga” kelimesinden türemiştir. 19. yüzyılın sonlarında Arapça mevc kelimesinden türetilen neo-Osmanlı fizik terimidir. Son yıllarda şaşırtıcı bir geri dönüş yapmış gibi görünüyor. Mevce: Ses, elektrik ve ısı için dağıtım devrelerinden herhangi biri.
Vecde ne demek Osmanlıca?
Vecd, Arapça wcd وجد kökünden gelir. 1. “Bulmak” kelimesinden alıntıdır. 2. Tasavvufta vecd haline ulaşma, coşkunluk, vecit.
Acep ne demek açılımı?
ACEP (Cezaevlerinde Akıllı Teknolojilerin Entegrasyonu) ve BIOSİS (Biyometrik İmza Yöntemiyle Takip Sistemi) projelerinin tanıtımı amacıyla toplantı yapıldı.
Acep hangi yöreye ait?
acep – Nişanyan Sözlüğü. Arapça ˁacab عجب kelimesinden ödünç alınmış bir kelimedir, bu kelime “şaşırma, hayret” anlamına gelen ˁcb kökünden gelir. Bu kelime Arapça ˁaciba عجب “şaşırmış, hayrete düşmüş” fiilinin aktif halidir. Zarf olarak kullanımı günlük konuşma diline özgüdür ve yakın zamanda yaygın konuşmaya girmiştir.
Acep kelimesini kimler kullanır?
Acep’in örnek açıklaması: Acep kelimesi, Eski Türkçede merak edilen veya sorgulanan bir şey hakkında kibarca soru sormak için kullanılan bir kelimedir. Eski şiirlerde ve halk şarkılarında, “Acaba” sorusu yerine sıklıkla “acep” kelimesi kullanılır.
Acep uygulaması nedir?
“ACEP, ceza infaz kurumlarına akıllı teknolojileri entegre etmeyi amaçlayan bir projedir. Temelleri yaklaşık 5 yıl önce atılan bu proje kapsamında, görüntülü görüşme, bakanlık iletişimi ve e-doktor uygulaması gibi benzeri görülmemiş uygulamaların bugünden itibaren hayata geçirilmesini sağlıyoruz.